sessizliğin yankısı 4

Sevgili;

Bu mektubu sana yazarken, kelimelerin yetersiz kalacağından korkuyorum. Ki kalacak da. Çünkü anlatmak istediğim şey sadece bir histen ibaret değil; tarif edilemeyen bir boşluk, bir umut, bir karmaşa… Belki de ben, kelimelerin arkasına saklanıp cesaretsizliğimi örtüyorum ama bir şey var ki, seni düşündüğümde içimde büyüyen bu duyguyu bastıramıyorum.

Seninle hiç konuşmadık, göz göze bile gelmedik. Belki yanından geçip gittim defalarca, beni fark bile etmedin, belki de aynı kafede oturduk ama birbirimizin varlığından habersizdik. Yine de, bu şehirde bir yerlerde olduğunu bilmek bana yetiyor. Aynı kaldırımları adımladığımızı düşünmek bile kalp atışlarımı hızlandırıyor.

Garip değil mi? Seni hiç tanımadan bu kadar çok düşünmek… Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Sevdiğin şarkıları, çocukluk anılarını ya da en çok hangi yemekleri sevdiğini… Hiçbir şey… Ama hayalimde seni öyle çok konuşturdum ki, bazen gerçekten tanıyormuşum gibi geliyor. Sesini bile hayal ettim, bazen derin bazen yumuşak… Hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama seni senden daha iyi tanıyorum.

Belki de bu mektup, kendimle yüzleşme çabamdır. Çünkü bazen kendi hislerimi bile anlamıyorum. Nasıl olur da hiç tanımadığım birine bu kadar çekilebilirim? Ya da nasıl olur da sana ait olmayan anıları zihnimde yaşatabilirim? Gerçekle hayali karıştırdığım bu duygusal karmaşa içinde boğuluyorum. Gerçek olmadığını ve asla olmayacağını biliyorum ama kendi içimde yaşayıp kendimi umutlandırmaya devam ediyorum.

Seni gördüğüm her seferde, kalbimde tanımlayamadığım bir ağrı hissediyorum. Yüz yüze bile gelmememize rağmen. Sanki aramızda görünmez bir bağ var ama bir türlü çözülmüyor. Sen kendi dünyanda yaşarken, ben de burada, seni hayal etmenin saçmalığını yaşıyorum. Ama bazen, sadece bazen, hayal etmek bile mutluluk veriyor. Senin varlığımdan bile haberin yokken ben seninle yaşlanmanın hayalini kuruyorum.

Biliyor musun, seni düşündüğümde içimde kocaman bir deniz taşıyor.

Dalgalar kıyıya vuruyor ama geri çekilmiyor. İşte tam da böyle; içimde sürekli devinen bir his var ama bir türlü yolunu bulup dışarı çıkamıyor. Ne hissettiğimi bile bilmiyorum. Sadece seviyorum.

Belki bu mektubu asla okumayacaksın. Belki varlığından bile haberdar olmayacaksın. Ama bil ki, bu şehirde seni hiç tanımadan seven biri var. Adını bilmeden sesleniyor, yüzünü ezberlemeden seni düşünüyor.

Eğer bir gün yollarımız kesişirse, bil ki bu mektubu yazan o sessiz kadını tanıyacaksın. Ama şimdilik, sadece bu satırlarda yaşıyorum seni…

Özür dilerim sevgilim. Sana gelecek, sana açılacak, sana kendimi açacak cesaretim yok. O kadar imkansızsın ki gözümde, karşına çıkacak o güveni kendimde bir türlü bulamıyorum.

Seni gerçekten çok seviyorum. Tanımadan, öylece uzaktan ve masumca.

Sevgilerimle;

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sen ve Ben

sessizliğin yankısı

tanıtım